tez yazmak

  1. gerekli hazırlıklar yapılmadıysa zor olan eylem. büyük özveri ister, uykudan, geceden, gündüzden eğlenceden çalar. lisans son sınıf öğrencilerinin yazdığı bitirme tezi bunun provasıdır. lakin gerçeği daha ağır ve zordur.* *
    (honey 30.09.2009 00:06)
  2. çabucak yazmak. *
    (betusens 30.09.2009 00:13)
  3. bir nevî işkence.. hele de zorla yaptırılıyorsa..
    (breegadoon 30.09.2009 00:20)
  4. zordur, çok zor... hele de konunuzu siz belirleyemiyorsanız daha da zordur... pis zordur... sınav zamanları masa başına oturur, bir bilgisayara, bir kağıt yığınına bakar bakar ve bakarsınız...

    hayırlısı demek istiyor, tüm kaderdaşlarıma kolaylıklar diliyorum...
    (felisia 30.09.2009 19:11)
  5. insanda tırnak bırakmayan eylem. stres, sıkıntı..
    (breegadoon 12.11.2009 16:57)
  6. Lise versiyonu için;(bkz: slayt hazırlamak)
    (bloodberg 12.11.2009 17:29)
  7. keyifli de olabilir yer yer. tabi uygulama olarak yaptıysanız projenizi.
    (tulkas 12.11.2009 17:36 ~ 03.04.2011 23:26)
  8. öncelikle ne tezi yazdığınıza bağlıdır zorluğu, sonra da sizin hayatı ne kadar zorlaştırmayı sevdiğinize. lisans tezi mi yazıyorsunuz, yoksa yüksek lisans tezi mi? yoksa bir hata yaptınız ve doktora tezi ile mi cebelleşiyorsunuz? bu ayrım gerçekten çok önemlidir, evet siz işin içerisindeyken hepsi size zor gelecek, çok doğal sakın kendinizi bu kolay da ben mi zorlaştırıyorum diye tartmayın, her dönem zor gelecek, sorun yok. zorlukları toplanarak değil, çarpılarak değil, üssü alınarak artacak, dert değil, alışacaksınız.

    hangi bölümdesiniz bu da çok önemlidir, literatürde benzer örnek var mı, danışmanınız sizi sallıyor mu, yoksa telefonlarınıza bile bakmıyor, maillerinize cevap vermiyor mu? hep önemli kıstaslar bunlar sizin yazdığınız tezde. bildiğiniz bir konu mu çalışıyorsunuz, yoksa öğrenmek istediğiniz bir konu mu? danışmanınız sizi umursuyordu değil mi? danışmanınız ne düşünüyor konunuz hakkında, iş çıkar mıymış onun için, titiz mi kendisi, gerektiğinde kalemi kağıdı alıp, bak aynı şeyleri düşünüyoruz değil mi diyerek bir sayfa taslak çiziyor değil mi? veya sıkıştığınız noktada sizi işin içerisinden çıkartıyor mu? danışmanınız sizi umursuyor değil mi?

    tezi yazmakta bir şey yok emin olun, tamam sıkıcı oturup kasmanız gerekecek birkaç gün ama onun literatürü, allahım yarabbim aylarca sürecek emin olun. oku allah oku, drezner diye biri çıkacak, weber diye biri çıkacak, dünya kadar çinli çıkacak, çinlilerin de ingilizcesi pistir haaa, onların yazdığı cümle bitmez abicim ne kadar so, that, therefore, hence ve thus varsa onların makalesindedir. paragraf dediğin tek cümleden oluşur, işin kötüsü bir de çok geniş bir literatürse karşındaki adam farklı metod dediğinde gözünden yaş gelir, o metodda makale yoktur zaten dersin karşına binlerce makale çıkar iyice afallarsın. sen kendi bilimsel altyapını geliştirmeyi umarken adamın dediğini anlayamamanın acısı ile bükersin dudaklarını başka makale ararsın anlayabileceğin, bazen günlerce anlamadığın makalelerle uğraşırsın olmaz. sonra aylar sonra danışmanın derki, yeter galiba bu kadar makale bize anladın sen olayın özünü, inanamazsınız nasıl yani artık bu abuk subuk şeyleri okumayacak mıyım diye düşünürken, bu sefer farklı yazılımları denemeye, veri bulabilmek için ona buna yalvarmaya başlarsınız. bu yalvarmalarınız olumlu sonuçlanacak diye bir durum söz konusu değil, çoğu zaman avcunuzu yalayacaksınız, hazırlıklı olun. danışmanınız sizi umursuyordu değil mi?

    sonra siz literatürden sonra kendi teziniz için taslak oluşturmaya çalışacaksınız, gideceksiniz danışmanınıza beğenmeyecek, şura bura diyecek, sonra tekrar gideceksiniz, tekrar şura bura diyecek, sonra sonra... danışmanınız sizi umursuyor değil mi? en sonunda ne olacak biliyor musunuz? siz tam umudu kesmişken, tamam çok güzel ilerledik artık diyecek bir gün, nasıl literatür hiç bitmeyecekmiş gibi gelirken yeter artık bu kadar dediği gibi, metodu da beğenecek bir gün, o bir gün gelecek, inanın.

    sonra diyecek ki evet artık uygulamayı tamamla. işte tutuştuğunuz an o an olabilir, gece uyku düzeniniz bozulacak, bilmediğiniz programı neden başınıza aldığınızı düşüneceksiniz, bir de onu entegre edeceğiniz başka bir program çıkacak. çıkacak da çıkacak.

    ve en son her şey tamamlanınca da tez yazma süreci başlayacak, emin olun o artık sizin cennetiniz. tamam formatıydı ıvırıydı zıvırıydı derken canınız biraz sıkılabilir ancak koy gitsin abicim, tezi yazıyosun ulan daha ne olsun.

    neden o kadar danışmanınız sizi umursuyor değil mi diye sordum biliyor musunuz? eğer danışmanınız sizi umursamıyorsa o tez bir şekilde çıkar, kör topal çıkar o tez, kuruldan da geçer, zaten adamlar bi sunumda ne kadar anlayacaklar, gelen tezleri de öok detaylı okuyorlar mıdır bilemiyorum, ancak yök'ün sitesinde tezler açık duruyor, girin isterseniz okuyun, ben şahsen okumuyorum, uluslararası makale harici kaynakları, söylenenler vs. var haklarında, ben okumadığımdan yorum yapmayacağım ancak geçer yani bir şekilde. önemli olan bir şeyler öğrenerek bir şeyler üretebilmek.

    aklınız varsa gidin başka şeylerle uğraşın, tezmiş bilmemneymiş boş işler bunlar. şaka şaka, güzeldir, ama kan alır demedi demeyin. bir de hangi disiplin olduğu da önemli, arkadaşlarınız avrupa turuna çıkarken, aldığınız biletiniz elinizde, evinizde tez çalışıyor bulabilirsiniz kendinizi. danışman candır.

    edit: bir de muhakkak o tez yazılırken bilgisayarda problem çıkacak. bende 3 bilgisayarım da aynı virüsle göçtü. gerekli olan yazılımlar haricine bir şey olmazken, tüm gerekli yazılımlarım silindi. alışın, atlatacaksınız. acı yok.
    (tulkas 03.04.2011 23:46 ~ 03.04.2011 23:51)
  9. (bkz: hayatı ıskalamak )
    (laa şey 03.04.2011 23:49)
  10. Ömür törpüsüdür. Saçlara ak düşmesinin, göz altlarında morluklar oluşmasının, midede geri dönülemez hasarlar oluşmasının sebebidir... Ama el mecbur, "iş hayatına atılınca da başka zorluklar var, hayat demek mücadele demek" diye avutursunuz kendinizi...

    Yalnız aynı şeyleri tekrar tekrar baştan yazmak, hocaların burun kıvırmalarına katlanmak, çok fenadır çoook... İnsanın yaşama sevincini bitirir ulen... Kaçıp kaçıp internete saklanırsınız, sözlüklerde tanım yazıp "yazabiliyorum! yazabiliyorum!" diye çığlıklar atarsınız. İki yüz sayfalık tezi yazana kadar 2500 tanım (ki nerden baksan 500 sayfa eder), 40küsür yazıdan oluşan bir blog, iki tane de roman yazdım ben ulen... Hâlâ da tez bitmedi, te allam yaa... *
    (itaatsiz 04.04.2011 00:04)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.